• Melis Danişmend

    Solo albümüyle beğeni toplayan Melis Danişmend Ankara'daydı [...]

  • Mabel Matiz

    Matizm ağır adımlarla ilerliyor [...]

  • The King Is Dead

    Indie folk grubu The Decemberists'in son albümü [...]

  • Cam

    Beğenilen tiyatro oyunu Ankara'daydı [...]

  • Odtu

    12. Sanat Festivali [...]

  • Ankara Film Festivali

    17-27 Mart'ta [...]

  • Can Bonomo

    İlk albümü Meczup ile dikkatleri çekmeyi başardı [...]

  • The King's Speech

    Bu senenin en çok ses getiren filmlerinden Zoraki Kral [...]

  • Sanctum

    James Cameron 3 boyut teknolojisi ile bu sefer başarılı olabilecek mi? [...]

  • Bruno Mars

    Doo-Woops & Hooligans albümü [...]

  • Athena

    Athena 27 Ocak'ta Ankara'daydı [...]

®

2 Nisan 2011 Cumartesi

The Decemberists - The King Is Dead

Portland'lı indie folk tarzında müzik yapan The Decemberists grubunun 18 Ocak'ta son albümleri The King Is Dead piyasaya çıktı.

Grupla ilk tanışmam 2006 yılındaki Crane Wife albümleri sayesinde oldu. Sanki Heidi çayırlarında yaşayan mutlu insanların söylediği masalsı şarkılardı bunlar. Üzerine gelen albümler ve bu son albümlerinde bile hala aynı tadı bulmak mümkün. Zaman zaman albümlerinin birbirine fazlaca benzemesi eleştirilere yol açabilse de grubun yaptığı bu müziği sevenler için sorun edilecek bir durum olarak görünmüyor.


Grubun solisti Colin Meloy'un birçok yerde The Smiths ve Morissey hayranlığı söylenip yazılmıştı. Zaten bu şarkılarının hem melodilerine hem de edebi sözlerine bakıldığında fazlasıyla yansıdığını görebiliyoruz. Kişisel olarak en sevdiğim The Smiths albümü olan Queen Is Dead albümüne gönderme yapılarak albümün adı The King Is Dead olarak belirlenmiş.


The King Is Dead country müziğin daha ağırlıkta olduğu ve folk tınılarının korunduğu bir albüm olmuş. Zaman zaman mızıkanın yer aldığı "Don't Carry It All" gibi parçaları dinlemek çok eğlenceli. Konuk olarak REM'in gitaristi Peter Buck, "Don't Carry It All", "Calamity Song" ve albüm öncesi single olarak çıkardıkları "Down by The Water" parçalarında gitarıyla eşlik etmiş. Özellikle "Down by The Water" şarkısında Buck'ın etkisi rahatlıkla anlaşılıyor. Albümde benim en sevdiğim parçalar ise "Rise to Me", "June Hymn","This Is Why We Fight" oldu.

0 yorum:

Yorum Gönder