• Melis Danişmend

    Solo albümüyle beğeni toplayan Melis Danişmend Ankara'daydı [...]

  • Mabel Matiz

    Matizm ağır adımlarla ilerliyor [...]

  • The King Is Dead

    Indie folk grubu The Decemberists'in son albümü [...]

  • Cam

    Beğenilen tiyatro oyunu Ankara'daydı [...]

  • Odtu

    12. Sanat Festivali [...]

  • Ankara Film Festivali

    17-27 Mart'ta [...]

  • Can Bonomo

    İlk albümü Meczup ile dikkatleri çekmeyi başardı [...]

  • The King's Speech

    Bu senenin en çok ses getiren filmlerinden Zoraki Kral [...]

  • Sanctum

    James Cameron 3 boyut teknolojisi ile bu sefer başarılı olabilecek mi? [...]

  • Bruno Mars

    Doo-Woops & Hooligans albümü [...]

  • Athena

    Athena 27 Ocak'ta Ankara'daydı [...]

®

9 Ocak 2011 Pazar

The Kids Are All Right


Amerika'nın her sene özgün senaryo dalında ödül vererek destekler görünmesini sağlayan bağımsız filmlere bu sene The Kids Are All Right eklendi. Son senelerde bu dalda ödül alanlara baktığımızda Little Miss Sunshine, Juno, Milk ve Hurt Locker filmlerini görüyoruz. Özellikle Juno ve Milk bu filmden ne beklediğimizi göstermek amacıyla iyi referanslar.

Focus Features kaliteli işler yapan ve ilginç öykülerle çalışmak isteyen bir şirket. Brokeback Mountain, Lost in Translation, Eternal Sunshine of the Spottless Mind ve Milk gibi filmlerle orjinal senaryo dalında ödül alarak bunu kanıtladılar. Arkasında böyle güçlü bir referansla yola çıkan The Kids Are All Right, bu yüzyılın en çok konuşulan iki konusu iletişimsizlik ve eşcinsellik temalarına el atıyor. Akademinin ne kadar muhafazakar olsalar da, daha önce Brokeback Mountain, Milk, Juno gibi filmlere ödül vererek kendilerini aklatma çabalarına yeni bir halka eklenmiş bu film sayesinde. Ayrıca Sundance Film Festivali'nde gösterilmiş olması ve 4 dalda Atın Küre'ye aday olmaları da Oscar yolunda filme büyük yol açtı.


Filmi detaylarına girmeden anlatacak olursak; lezbiyen bir çiftin yapay döllenme sonucu edindikleri çocukların büyüyüp bu dönorü merak etmeleri ile başlayan olayları konu alıyor film. Buradan yola çıkarak bağımsız filmlerin sevdiği konu olan aile bağları ve aile içi iletişimsizliğe vurgu yapıyor. İçerisinde mizah öğeleri barındırmasına rağmen daha çok dram ağırlıklı bu filmin kategorisi nedense komedi olarak geçiyor. Bunun nedeninin karakterlerin bazı noktalarda fazla karikatürize edilmelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Aslında işte tam bu noktada filmin eşcinsellik konusunda ne kadar samimi olduğunu anlayamıyorum. Milk filmindeki gibi sağlam bir duruş gösteremiyor. Lezbiyen bir ilişkiye yer yer heteroseksüel bir görüntü çizilmesi bilinçli yapılan bir durum mu yoksa senaryonun zayıflığı mı anlamak gerçekten güç. Bunun yanında küçük çocuğun aileden uzak olmasının, çift arasındaki iletişimsizliğin ve bu durumun yol açtığı diğer sorunların tam olarak derinine inilemiyor. Herşeye rağmen güçlü oyuncu performanslarıyla bu özgün ve ilginç konu keyifle izlenebilir bir hal alıyor. Özellikle her zaman doğru projelerde bulunan fakat oyunculuk anlamında pek beğenmediğim Mark Buffalo ve Julianne Moore bu filmde rollerinin hakkını veriyor. Son olarak soundtrack parçaları arasında bu senenin en iyilerinden biri olarak gösterilen Vampire Weekend'in Contra albümünden "Cousins" çalıyor.

The Social Network ve Black Swan kasırgasının yanında sıkmayan temposu, orjinal fikri ve zevkle izlediğimiz oyuncu performanslarıyla The Kids Are All Right izlenmesi gereken bir film. Film Türkiye'de 11 Mart'ta vizyona girecek.

1 yorum:

Gizem Olmezer dedi ki...

http://www.dipnot.tv/4156/Bu-filmin-adinin-cevirisi-bile-cok-tartisiliyor.aspx

Yorum Gönder